İnce Zevkler'den dev hizmet: Aşırı zevkle izleyeceğiniz 'The Dreamers'

Efenim Bernardo Bertolucci'nin dev eseri... Her türlü ortamda konuşup prim yapabileceğiniz bir film😋 2003 Yapımı. Eva Green bebeğimizin daha gencecik olduğu yıllar... Esas Gilbert Adair'in The Holy İnnocents adlı kitabından uyarlanmış... Dram ve Erotik kategorilerinde değerlendiriyor. Ama bence içinde dram yok, erotizm de olabilecek en estetik haliyle yansıtılmış.

Türkçe'ye Düşler, Tutkular & Suçlar olarak çevrilmiş. 

68' olaylarının yaşandığı sene Paris'te geçiyor film. 68 olaylarını kısaca özetlemek gerekirse, Fransa'da bizdeki Gezi Olayları tarzında bir hareketlenme var. Devrimci öğrenci hareketi 1968 mayısında başlayıp aylarca sokakları adeta işgal etti. Anti -kapitalist bir başkaldırı vardı. Her türlü otoriteyi reddeden bir kuşak Paris sokaklarında adeta terör estirdi ve inanın çok sevimlilerdi. 

Sadece sokaktaki eylemler değil, hemen hemen her fabrika o dönemde grev yaptı ve tarihin en uzun grevleri bu dönemde yapılmıştı. Belki de olması gereken bu dimi? Kapitalizm tarafından aşırı derecede sömürülen işçi sınıfı patronlara iyi bir ders verdi ve artık bizdeki gibi asgari ücretle haftanın altı günü çalışma gibi insanlık dışı muamelelere maruz kalmıyorlar. Keşke biz de biraz ağzımızı açabilseydik...

Filme dönelim... Spoiler vermeden öneriyi tamamlayacağım ve umarım siz de bir an önce izleyeceksiniz, sonra film hakkındaki görüşlerimizi paylaşacağız. Filmde rahatsız edici gelebilecek bir unsur var: ensest. Isabelle ve Theo ikiz kardeşler ama aralarında çok tuhaf bir ilişki var gerçekten. Daha fazla sporiler vermek istemiyorum bu konu hakkında. Zaten daha filmin başında ikilinin arasındaki elektriği anlayabiliyorsunuz...

68 Eylemleri sırasında en önde saf tutan Isabelle ve Theo Amerikalı bir öğrenci olan Matthew ile tanışır. Son derece eğlenceli ve marjinal olan bu kardeşler ile kısmen daha çekingen bir çocuk olan Matthew, iyi anlaşırlar ve Isabelle& Theo'nun ailesi tatile gittiğinde Matthew da onlarla birlikte yaşamaya başlar. 

Filmde beni en çok çeken şeylerden biri Paris'teki evin müthiş dekorasyonu oldu. Evet çok dağınık ama çok karakteristik bir ev oluşturmuşlar. 

Mükemmel değil mi? 

Filmin en güzel yanlarından biri de sinematografi açısından çok güçlü olması. Yani görüntüleri inanılmaz güzel.

Üçlü planı aynadan çekmesi gerçekten muhteşem Bertolucci bir dahi kesinlikle. Ayrıca şu sahnede hem ensest hem eşcinsel hem grup seks gibi unsurlar olmasına rağmen hiç mi rahatsız etmez? Evet estetik bir şekilde işlerseniz etmez.

Isabella'nın kolları olmayan heykel görünümü... O siyah eldivenlerden is ti yo rum 😍

Evet bugün size bu buram buram sanat, estetik, şarap ve paris kokan filmi tavsiye ediyorum. Bir yandan The Door'tan Im'a Spy adlı şarkıyı dinleyin Bir bardak şarap eşliğinde izlerseniz hiç pişman olmazsınız... Sevgilerimle 💋🍷